ESKI'DEN CEP TELEFONU YOKTU !!!
İsraf asla yoktu...
Eskiden insanlar unu,
şekeri çuvalla,
yağı ve peyniri,
hatta balı 18 kg teneke ile alırdı.
Evlerde bir fırın ekmek eksik olmazdı.
Bizim evin bodrumunda sarpın (tahtadan kapaklı kuru gıda sandukası ) vardı mesela…
Mutfağa şeker, ekmek ve un lazımsa bodruma inilir,
ordan kararı kadar alınırdı.
Şimdi ise peyniri kilo ile,
yağı bir kaç litre, şekeri de bir kaç kilo zor alınıyor.
Doğru,
Dedik ya eskiden böyleydi...
İnsanlar, yağ-peynir, un ve şeker gibi temel gıda maddelerine (adı üstünde temel gıda) öncelik verirdi...
3 kilo şeker parasına, gidip 1 bardak kahve içmezlerdi.
1 kg et parasına, oturup bir hamburger menü yemezlerdi.
Öğrenciler evdeki 1 haftalık yiyeceğini, dışarda cafelerde, nargileye, “wayt çaklıt mokka”ya harcamazlardı.
İhtiyacı kadar elbise, ayakkabı alınırdı. Evlerde düzineyi geçen ayakkabı, çuvallarla eskimemiş ama modası geçmiş kıyafet olmazdı.
15 bin liralık telefonu ilk alanlardan olmak için, gece yarısından mağaza kuyruğuna girmez, mağaza açılır açılmaz da, yem zamanı gelmiş sığır gibi içeri dalmazlardı.
Çocukların en fazla bir kaç adet oyuncakları olur ve o çocuklarla bu oyuncakların arasında kuvvetli bağ olurdu. Büyüdüğünde çılgın bir tüketici olmasının yolu açılacak parmak kadar oyuncaklara lisanslı diye her hafta 200-300 tl verilmez, oyuncaklarla dolmuş çocuk odaları olmazdı.
(Bu oyuncak kısmına özellikle şahit olduklarım bana yeter. Çocuklar doyumsuz, halden anlamaz ve kıymet bilmez bir şekilde yetişiyorsa angut ebeveynleri yüzündendir)
Dışarda kahvaltı, dışarıda yemek adı altında bir haftalık sofra gideri, 1 aylık kahvaltı nevalesi parası bir serpme kahvaltısında harcanmazdı.
Gençler sırf aileden uzak, 3-5 sene rahat takılmak, kafasına göre yaşamak için uyduruk üniversitelerde okumaya şehir dışına çıkmazdı. Okuyorum diyerek, annenin babanın iliği kemiği kurutulmazdı.
Yani;
Eskiden insanlar, 1500 liraya kablosuz kulaklık almaktansa, 3 çuval şeker alayım diye düşünecek kadar akıllıydı.
Eskimeden çöpe attığı pahalı marka ayakkabıları giymeye devam edip, ona vereceği 300 lirayı, yağa, peynire verirdi.
En önemlisi fakir,
yoksul Aileler gurur ları incitilmeden korunur,
ihtiyaçları giderilirdi...
Eskiden bolluk vardı beeee…
Evlerinize bolluk gelmesi Dilegi ile
İbrahim OĞUL Gaziantep engelli Denekleri Federasyonu Genel Başkanı