Yılmaz’ın 6 yalanını ve gerçekleri açıklayan Öztürkmen, “İftiracı Umut Yılmaz, boğazına kadar battığı çamurdan çıkabilmek için yalan ve şantaja vurmaktadır. Ancak nafile! Umut Yılmaz ve onun AKP’li ağababaları er geç hem yargıya hem de bu millete hesap verecektir” dedi.
CHP’li Öztürkmen’in açıklamasının tamamı şöyle:
“AKP’ye kapak atma hevesindeki Şehitkamil Belediye Başkanı Umut Yılmaz suçluluğun verdiği telaşla yalan, çarpıtma ve iftiralara başvurmuştur. Açık bir şekilde 194 milyon TL kamu zararı oluşan dev asfalt ihalesiyle ilgili belgeli açıklamalarımıza hiçbir somut yanıt verememiştir.
Dev asfalt ihalesinin 1 milyar 704 milyon 650 bin TL ile geçerli en düşük teklifi veren firma yerine ondan 194 milyon TL daha pahalı teklif veren iktidarla yakın ilişkili AVOS Grup adlı firmaya neden verildiğini açıklayamamıştır. Bunun yerine çarpıtma, iftira ve kelime oyunlarına başvurmuştur. Ailemi de hedef alacak kadar alçalmış, 30 yıl önceki Güneydoğu Birlik Genel Müdürlüğüme dahi iftira atmaktan sakınmamıştır.
Yılmaz'ın iftiralarını çürütmek adına yalanları ve gerçekleri tek tek ortaya koyuyorum:
Yalan 1: Umut Yılmaz diyor ki; daha düşük teklif veren firmalar varken neden CLKA firmasını söz konusu ediyorsunuz. Yoksa CLKA ile görüşüyor musunuz?
Gerçek 1: En düşük teklifleri veren CLKA dışındaki iki firma zaten en başından “gerekli şartları karşılayamadıkları” gerekçesiyle liste dışı bırakılmıştır. Bunlar 1.515 milyar TL teklif sunan EFT Taahhüt İnşaat A.Ş ile 1.512 milyar TL teklif sunan SURÇİM Taahhüt A.Ş'dir. Özetle, teklifi geçerli sayılan 10 firma arasında en düşük fiyatı veren tek firma CLKA'dır. O yüzden CLKA bahse konu edilmektedir. Bu bilgiler İhale Komisyon Kararında açıkça yer almasına rağmen Yılmaz yalan söylemeyi seçmiştir. Bizim CLKA adlı firma ile görüştüğümüzü ispat etsin bugün istifa etmeye hazırım. Ancak iddiasını ispatlayamayanlar da alçaktır, şerefsizdir!
Yalan 2: Umut Yılmaz söz konusu şaibeli ihalenin Mart ayında yapıldığını, o anda hâlâ CHP'de olduğunu söylemiştir.
Gerçek 2: Umut Yılmaz tarihler üzerinden karmaşa yaratıp, çarpıtma yolunu seçmiştir. İhale 26 Mart 2025 tarihinde düzenlenmiştir. Ancak zaten ihaleyle ilgili şaibeler ihalenin düzenlenme tarihiyle ilgili değil, tekliflerin değerlendirilmesi süreciyle ilgilidir. İhalenin AVOS Grup'a verildiğinin ilan edildiği İhale Komisyon kararı 29 Nisan 2025'te hazırlanmıştır. Umut Yılmaz ise 8 Nisan 2025 tarihinde CHP'den istifa etmiştir. Yani 8 Nisan'da istifa etti, 29 Nisan'da ihaleyi resmen AVOS Grup'a verdi! İhale Komisyon kararı elimizdedir. Yılmaz, ihaleye çıkılma tarihini “ihalenin verilme tarihi” gibi sunarak açıkça çarpıtmakta ve yalan söylemektedir.
Yalan 3: Umut Yılmaz, ihalenin şeffaf olduğunu iddia etmekte, canlı yayında yayınlandığını söylemektedir.
Gerçek 3: Umut Yılmaz, ihalenin şeffaf olduğunu iddia ediyor ancak ihaleyi 194 Milyon TL daha pahalıya alan firmaya nasıl tam 100 puan verildiğini açıklayamıyor. Geçerli teklif veren diğer 9 firma bindelik oranlar dahi dikkate alınarak küsuratlı puanlar alırken, ihaleyi kazanan firma kılçıksız tam 100 puanı nasıl alabilmiştir? Bu firmanın iş bitirme belgeleri yeterli midir? Bu firma son 5 yılda hiç yasaklama kararı almamış mıdır? Firmanın geçmiş döneme ait sözleşme fesih ve devir kaydı olmasına rağmen neden hiç puan kırılmamıştır? Asfalt işi için mülkiyet belgesi olmamasına rağmen firmadan neden hiç puan kırılmamıştır? Umut Yılmaz bunların hiçbirine yanıt verememiştir.
Yalan 4: Umut Yılmaz, tüm belediye faaliyetlerinin şeffaf ve dürüst olduğunu öne sürmektedir.
Gerçek 4: Umut Yılmaz hakkında ihaleye fesat karıştırmak ve yolsuzluk suçlamasıyla soruşturma açılmıştır. Hakkında iddianame düzenlenmiştir. CHP'den istifa etmesiyle birlikte hakkındaki iddiaların bir kısmından aklanmıştır. Tüm kamuoyuna soruyorum; eğer Umut Yılmaz CHP'den istifa etmeseydi ve AKP'ye “Beni partinize alın” diye yanaşmasaydı, bu yolsuzluk dosyasından kurtulabilir miydi? AKP Şehitkamil İlçe Başkanı İsmail Güler, 30 Ocak 2025 tarihinde Umut Yılmaz hakkınızda yolsuzluktan suç duyurusunda bulunmadı mı? Şimdi Gaziantep kamuoyuna soruyorum: Hakkında devam eden yargı süreçlerinden kurtulmak için, kendisini yolsuzlukla suçlayan AKP'li İsmail Güler ile aynı partiye katılmayı midesi kaldıran, “Beni AKP'ye alın” diye yalvaran bir kişiden dürüstlük beklenebilir mi?
Yalan 5: İftiracı Umut Yılmaz, ailemi de karalamaya kalkmış, sınırı aşmıştır. Oğlumun bir arsa imarı konusunda belediyeden ayrıcalık istediğini öne sürmüştür.
Gerçek 5: Avukat olan oğlum, vekilliğini üstlendiği şirketin belediye ile olan resmi iş ve işlemlerini takip etmiştir. Bu bir mesleki yükümlülüktür ve resmidir. Olayın aslı şöyledir; Söz konusu şirket belediyeden imar durumu ile ilgili bilgi istiyor. Yanıt alamayınca oğlumu vekil tutuyor. Oğlum da resmi olarak yanıt alamıyor. Noterden ihtarname gönderiyor. Yine yanıt alamayınca resmi başvuru yapıyor. Oğlumun belediye ile diyaloğu bundan ibarettir ve avukatlık görevi çerçevesindedir. Suçlamanın aksine, Umut Yılmaz'ın yardımcısı Yusuf Açıkgöz oğlumun ofisine gelmiş ve bazı taleplerde bulunmuştur. Oğlum bunlardan gelen ahlak dışı, etik dışı talepleri kayda almamıştır.
Yalan 6: Umut Yılmaz, şaibeli ihaleyi unutturmak için 30 yıl geriye gidip, benim Güneydoğu Birlik Genel Müdürlüğü görevimle ilgili hiçbir delil, bilgi ve belge göstermeden iddialarda bulunmuştur.
Gerçek 6: Benim genel müdürlük dönemim, tarihinin en şerefli en namuslu genel müdürlük dönemidir. O dönemde yapılan tahkikatlarda bir kurşun kalem kadar dahi usulsüzlüğe rastlanmadı. Dönemin bakanı bu raporu yeterli bulmadı, ikinci bir heyet gönderdi. Ekonomik olarak herhangi bir şey bulunamadı, yalnızca kurum içi görevlendirmelerle ilgili eleştiriler oldu. Dönemin bakanı tarafından görevden alındım, karar siyasiydi. Dava açtım ve Danıştay’dan göreve iade kararı çıktı. Alnım açık, başım dik. Bir bildiği varsa savcılık oradadır!
İftiracı Umut Yılmaz, boğazına kadar battığı çamurdan çıkabilmek için yalan ve şantaja vurmaktadır. Ancak nafile! Umut Yılmaz ve onun AKP’li ağababaları er geç hem yargıya hem de bu millete hesap verecektir.”
14.08.2025 12:07:55